Friday, February 15, 2008

Kuyu

Evimizin ardinda bir kor kuyu var. Sinimiz (yasimiz)henuz  buluga ermemis, ne yaptigimizi bilmekte miyiz ? Mahallenin kizlarina hava atmak muradi ile kuyunun kenar taslarina tutunup, bacaklarimizi yuzseksen derece acaraktan ve de kuyunun ic duvarindaki cikintilara basaraktan dikkatlice asagiya inmeye baslamis idik ki,  heyvah ola, indikce kuyu kutrunun genisledigini, bacaklarimizin ise pergel bacagi misali giderek ayrildigini dehset icinde fark etmis idik. Ne yukari ne asagi inemez durumda bacaklarimiz ayrik ellerimiz siyrik, "Lan aman arkadaslar  elden gitmekteyiz.. bir ip mip bulup sallandirin lan !" diyerekten avaz etmekteysek de, once tepeden siritarak bakmakta olan arkadaslar dahi durumu fark edip hem an bir ip tedarik etmelerine ragmen, nereden ciktilar ise iki adet koca kelp (kopek) kuyunun dibinde zuhur edip, devasa sekilde tum avaz ile gurleyip havlamaya baslamis, bir yandan da ard ayaklari uzre kalkip biri kicimizi digeri ise af buyurun edep yerimizi hartlamaya gayret etmekte iken, fakirin korkudan bobregimiz agzimiza gelmis, "atin lan ipi alcaklar..ben de yukari cikinca sizin tobe tobe seytmem mi ..?! " diyerekten unnememize ragmen, yukardan tanidik bir adem sesi, "SIIC !..SIC OGLUM BU ITLERIN BASINA !..BASKA KURTULUSUN YOKTUR..BU ITLER ANCAK BOYLE SUSAR..SIC OGLUM KAFALARINA..! YOKSAM YERLER SENI..! SIIC!!" Bu arada itler zipladikca dislerini kicimiza iki parmak yaklastirip "hav" diyerekten tekrar ziplamaktalar.. 
Kan ter icinde cirpinaraktan bir uyanmis idik ki..amaniin ne carsaf ne yorgan kalmis koku ise ayyuka cikmis idi.  






No comments: