Saturday, March 8, 2008

GECMIS ZAMAN OLUR KI

NASIL BURUNCU OLDUM:

Hey yavrum hey...buruncu olmak aklimizdan mi gecerdi...Anlatayim da su alcak Timur'dan neler cektigim sizlere de malum olsun. Bir yandan okul bitmek uzere bir yandan Fulya kiza sevdaliyiz, lan bari kendi isimizi kuralim da, kizi istettigimizde pasa babasi "issize kiz vermem" demesin diyerekten derin dusuncelere dalmisiz ki hoca Nusreddin'in hindisi kac para. Biz dusunmekteyken, haliyle, oturdugumuz yerde burnumuzu da karistirmaktayiz. Nasil oldu bilinmez, Nazmi hoca sip diye zuhur edip, garibi parmak burunda gordukte, "Pes bre oglum, burun karistirma gordum de boylesini hic gormedim. Gel yigidim seni bi guzel buruncu yapalim" dedikte, "Aman hocaam, burunculuk kiiim biz kim. Biz damlardan ayi indirip insanliga hizmet edecez" diyerekten Nazmi hocamizi husrana ugratmis idik. O zamanlar ise malumunuz, Ankara sehrinin en yaman derdinin kis aylarinda ayilarin damlara cikip tepinmesi oldugunun da bilincindeyiz. Damdan ayi indirme uzerine harika bir is kurduk ki o kadar olur. Kangal kopegimizi bir guzel egittik, dagdan kalin bir sopa kesip elimize aldik, merdiven, ayi kafesi,tufenk ney de bir tamam hazir. Derken garibin birinin damina koca bir ayi cikmasiyla gelip kapimizi caldikta, biz de adamdir diye Timur'u yanimiza alip, eline de tufegi verip ayili dama geldik. Guzelce anlattim. "Bak oglum" dedim. "Ben merdivenle dama cikacam. Ayiyi sopayla asagi dusurecem. Kopek talimlidir, dusen ayiyi basaklarindan kavradigiylan kafese tikacak". Timur salagi, "peki ben tufenkle n'apicam ?" diye sormaz mi? "Elinin korunu yapacan. Biz ayiyi degil de ayi bizi
damdan dusururse n'olacak?..sen de o zaman tufenkle hemen kopegi vuracan". Uzatmiyalim, Timur alcagi kopegi vuramadi. Ekte sevenlerimize burnumuzun bir suretini gondermekteyim.

Yucel

No comments: